Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, AKP iktidarı dönemindeki çaresizliğe dikkat çekti

“`html

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’den Açıklamalar

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Cumhuriyet gazetesinin sorularını yanıtlayarak Türkiye’deki kadın hakları ve şiddet konusundaki görüşlerini paylaştı.

Şiddet Sorunu ve Görünürlüğü

– Şiddet arttı mı, yoksa sosyal medya etkisiyle daha fazla mı görünür hale geldi?

Kadına yönelik şiddet, 1990’lı yıllardan itibaren belirginleşmeye başladı ve 2006’da artış göstermeye devam etti. 2008 ise bu şiddetin istatistiksel takibinin başladığı yıl oldu. Ancak, mevcut iktidar döneminde bu durumun hızla kötüleştiğini söyleyebilirim.

İktidarın Kadınlara Yaklaşımı

– Neden böyle bir artış var?

AKP’nin siyasi söylemlerinde kadınlar birey olarak görülmüyor. Bu durum, devletin gücünün ve iktidarların geçici olduğunu unutarak gerçek sorunlara odaklanmaktan uzak kalınmasına yol açtı. Kadınlar, sosyal ve politik anlamda sürekli kutuplaştırılmakta ve yanlı bir yaklaşımla tanımlanmaktadır. Bu durum, kadınların toplumda var olan adaletsizliklerden daha fazla etkilenmesine sebep oldu.

İktidarın Kazanımları

– İktidar bu tavrı ile ne kazanıyor?

Günümüzde iktidar, tarikat ve cemaatlerden aldığı destekle ayakta kalıyor. Bu destek, yalnızca sayılardan değil, aynı zamanda ekonomik güçten kaynaklanmakta. İktidar, bu gerçekliği fark etmek zorunda ve geçmişteki hatalardan dönmelidir.

Muhalefetin Yetersizliği

– Muhalefet partilerinin bu konuya yaklaşımı nasıldır?

İktidarın bakış açısına muhalefetin karşı bir tutum geliştirememesi, durumu daha da zorlaştırdı. Şiddet konusunda ses çıkaran sivil toplum kuruluşları, yalnız bırakıldı. İktidarın birinci dereceden sorumlu olduğu bu konu, tüm siyasetin ortak sorumluluğunda şekillenmektedir.

Türkiye’de Kadın Politikası

– Türkiye’de etkili bir kadın politikası var mı?

Anayasal olarak belirlenmiş bir kadın politikası eşitlik temeline dayanmalıdır. Ancak gerçeklere bakıldığında, doğuştan sahip olunan haklara erişimde ciddi engellerle karşılaşılıyor. Kız çocukları eğitim süreçlerinde birçok zorlukla yüzleşiyor ve erken yaşta zorla evlilik gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar.

Engellerin Kaldırılması

– Bu engeller nasıl aşılabilir?

Kız çocuklarının kesintisiz eğitimi sağlanmalı, eğitim süreci zorunlu hale getirilmeli ve erken yaşta evliliklerin önüne geçilmelidir. Ayrıca, istihdamda kadınların yerini güçlendirecek kreşlerin açılması ve kadınların üzerindeki bakım yükünün hafifletilmesi gerekiyor.

Siyasetin Rolü

– Siyaset bu adımları atar mı?

Örneğin, 2011 yılında Kadın Bakanlığı’nın kapatılarak “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”na dönüşmesi, iktidarın kadını aile içine hapseden bir politikayı benimsediğini gösteriyor. İstanbul Sözleşmesi’ni imzalarken kadınları güçlendirme vaadinde bulunulmasına rağmen, bu süreç sonuçsuz kaldı.

Şiddet ve İstanbul Sözleşmesi

– İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın sonuçları neler oldu?

Sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde bile kadın cinayetleri istatistikleri kaygı vericiydi. Ekim ayında 42 kadın katledildi. Bizim acil yardım hattımıza gelen kadınlar, “Karakola gidiyoruz ama şikayetlerimizi kabul ettirmekte zorlanıyoruz” diyerek endişelerini dile getiriyorlar.

Şikayetlerin Nedenleri

– Neden kadınların şikayetleri kabul edilmiyor?

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması bu durumu daha da kötüleştiriyor. Kolluk kuvvetleri şikayetleri almada isteksiz hale geldi.

Yasal Düzenlemeler

– 6284 sayılı yasa yeterince etkili mi?

Bu yasa mevcut fakat uygulanması konusunda ciddi eksiklikler var. Örneğin, koruma kararları yargı sisteminde sıkıntılarla karşılaşıyor. Şu anki uygulamalar, yargıda cezasızlık anlayışı ve kötü niyetli kararlar nedeniyle kadınları zor durumda bırakıyor.

Dijital Şiddet ve Önleme Çalışmaları

– Dijital şiddet konusunda ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Dijital şiddet, özellikle COVID-19 döneminde yaygınlaştı. Biz, dijital platformlarda oluşan mahrem görüntülerin yayımlanmasının engellenmesi için çalışmalara katılıyoruz. Sosyal medya güvenlik masalarında yer alarak bu konuda çözüm arayışlarımızı sürdürüyoruz.

Kadınların Yasal Hakları

– Türkiye’de doğurganlık oranları neden düştü?

Yüksek kiralar ve ekonomik güçlükler, kadınların aile kurma kararlarını etkiliyor. Kadınlar, kendilerini güvenli hissetmedikleri için doğum yapmaya istekli olmuyorlar.

Kürtaj ve Uygulamadaki Sorunlar

– Kürtaj konusundaki yasal durum nedir?

Kürtaj yasal olmasına rağmen, uygulamada pek çok engel ile karşılaşılmakta. Kadınlar, kürtaj talep ettiklerinde gerekli izinler ve evrak sorunlarıyla zorluk yaşıyorlar.

ILO’nun C-190 Sözleşmesi

– C-190 Sözleşmesi nedir ve Türkiye bu konuda ne aşamada?

C-190, iş hayatında taciz ve şiddeti önlemeye yönelik uluslararası sözleşmedir. Türkiye için bu süreç oldukça önemlidir ve sendikalar tarafından kabul edilen bir gelişmedir. Şu an Çalışma ve Aile Bakanlıkları bu sözleşmeyi gündemlerine almış durumdalar.

Canan Güllü

Canan Güllü’nün Hayatı

CANAN GÜLLÜ KİMDİR?

1962 yılında dünyaya gelen Canan Güllü, 9 yaşında “Kız çocukları okusun” kampanyası ile aktivistlik hayatına adım attı. Gençlik yıllarında KASAİD’e katılmak istedi ancak kabul edilmedi; ancak sonrasında derneğin yönetim kurulu başkanlığına seçildi. Kadınların yönetim ve eğitim süreçlerinde daha aktif olmalarını sağlamak amacıyla projeler geliştirdi. 2005 yılından bu yana Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanlığı görevini sürdürmektedir.

“`